10 Ekim 2013 Perşembe

Pinekli Lokanta


Masanın dikdörtgen ayağı ile
Müşterisinin dileklerini yamayan
Garson Arif, tanıştırayım.
Tek sorulu kıtalarda 
Milyonlarcasini bilen bir dine inanır
İnsan avlar, ama öncesinde servis yapar
Bir gecenin dakikliğini selamlar gibi
Elinde kirli bir çarşaf ile
Masalardan bir tek kendisini siler
Kadınlarla gelenleri, kız gelenleri
Uzağa bakar gibi ayrımsamaz.
Bilir ayna ikonaları ile kaldırım sevicileri
Aynı sabah, 
Aynı Tanrı'ya baş koyar
Sonra da güne
Aynı sele uyanırlar
Ve bilir levazımatçıların ve soyu tükenişlerin
Bir kurşuni noktada bekleştiklerini.

Derim ki
Bilet arıyorsan, bir insana,
Ve onun en uzak durağına
İşte Garson Arif, tanıştırayım
Utanç süzer, ama öncesinde servis yapar


Hiç yorum yok: